9 Şubat, dimdik hayat bilincinin oluşturulması, tütünün zararları üstüne farkındalık tekvin etmek ve tütünün bırakılmasını heveslendirme kılmak düşüncesince Türkiye'de “Sigarayı Bırakma Günü” yerine kutlanmakta. Dünyada bulunduğu denli Türkiye'de de en aşırı bağımlılık eden husus bulunan duman ürünleri ihtisas damar, KOAH ve dokunmabana denli sağlam aşırı hastalığın ve er ölümün nedenleri ortada toprak almaktadır.
TUİK Türkiye Sağlık Araştırması verilerine uyarınca 15 gözyaşı ve beden sigara kullanan bireylerde günce sigara tüketimi insan başı sayı farkı 17,1 sayı ile Yunanistan'ın peşi sıra Türkiye 2. tam toprak almakta. Sigara istimal oranları ise beylerde yüzdelik 37,3, hanımlarda yüzdelik 10,7, sayı farkı yerine ise yüzdelik 23,8 yerine verilmekte. Türkiye'de toplamda 14,5 milyon ferdin sigara içtiği tamlanan veriler dahilinde Covid-19 ile beraberce bu rakamın yüzdelik 5 oranında düşmüş bulunduğu kararına da ulaşılmıştır.
“İçici sayısında eksilme yok”
Konuya bağlı sigara kullanımının başka bağımlılıklara bap açtığını tamlayan Esenyurt Üniversitesi Rektör Vekili ve Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hayrettin Akkaya, “Sigara yaşı zaman maatteessüf rüştiye yaşlarına inik durumda. Yani bu da bizlere şurası gösteriyor ki sigara içmece yaşı alçak inmekte ve nedeniyle sigara içenlerin sayısı artmakta. Sigaranın gizli bölgelerde içilmesinin yasaklanmasıyla birlikte, camianın dışına itilmesiyle içmece miktarında ihtimal eksilme meydana gelmiştir lakin keş sayısında eksilme namevcut maalesef” dedi.
“Sigara bigünah denli hasıl biçimsiz ve dokuncalı ortak alışkanlık”
“Akciğerler vücudumuzun tasfiye organları. Yani kanın ortak halde oksijenlenmesini sağlayıcı organlarımız. Oksijen yapılmaksızın vücuda mahrukat gitmez. Eğer kılıç akciğerlerimizi ve bronşlarımızı nikotinle dolduracak olursak akciğerler akıl yeteri kadar temizleyemeyecekler ve kandaki karbondioksiti alıp oksijeni veremeyecekler. Bunun kararında da vücutta yanma zorluklarıyla erinç karşıya kalacağız ve böylelikle gövde gücünü bildirmek düşüncesince yeteri kadar müvellidülhumuza taşıyamayacak” diyen Prof. Dr. Hayrettin Akkaya laflarına şöyle bitmeme etti, “Bu hoppadak akciğerlerimizi etkilemeyecek. Yeterince müvellidülhumuza gitmediği düşüncesince kalbin hâlâ ortak tomar çalışmasına ve beynin dokunca görmesine bozukluk olacak. Bunun kararında akciğer ve deveran sisteminde ayrıca bunun devamında asap sisteminde de maatteessüf bozukluklar meydana gelecek. Sigara bigünah denli hasıl biçimsiz ve dokuncalı ortak alışkanlık. Bu alışkanlığın 1980'lere derece aşırı ortak tomar adsız sansız zararları vardı, hoppadak müsriflik yerine bilinirdi. Bugün biliyoruz ki sigara Covid-19 pandemi devri ile birlikte, hastalıklarda sigara içmenin ne derece kazalı olduğunu, bünyenin dayanım mekanizmalarından ortak tanesi bulunan teneffüs sistemini ve deveran sisteminin bundan aracısız yerine etkilendiğini ve insanlarımızı başta sigara içen buğulanmış insanlarımızın hâlâ aşırı dokunca gördüklerini ve ölümlerin de şişman miktarda bundan gelecek geldiğini gördük. Maalesef bunları yaşadık hala da yaşamaktayız.”
“Beynimizi inandırma etmemiz gerekiyor”
Sigaranın bedenimize dokunca verdiğini, bunun sade ortak içicilik olmadığını ve gelecek ki yıllarda hastalıklarla boğuşacağımıza müteallik beynimizi inandırma etmemiz icap ettiğini kail Hayrettin Akkaya, “Sigara içtiğimiz takdirde dokunca göreceğimizi bilmemiz ve bunun farkına varmamız gerekir. Akciğerlerimize mevrut gelişigüzel dumanın gözyaşı ilerledikçe temelli bir vaziyete geldiğini ve temelli hasarlar bıraktığını, mecburi ameliyatların fark kanamaların artmasından ötürü yapılamayacağını ve belli başlı ortak yaştan sonraları oluşacak KOAH hastalığını, soluk alınamadığını unutmamamız lazım. Eğer nikotin ihtiyacından ötürü dava yaşanıyorsa patlıcan tüketilebilir. İçerisinde nikotin bulunmaktadır ve değişik şekillerde tüketimi yapılabilir. Yani nikotin gereksinimi düşüncesince patlıcan kâfi de artar bile” sanarak laflarını sonlandırdı.
