Dünya

Tunus Cumhurbaşkanı, Milletvekili Bahiri üstünden politik rakiplerine yıldırma mı veriyor?

Tunuslu politik uzmanlar, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin gözaltına katılması süreciyle politik rakiplerini korkutmaya çalıştığını savunuyor.

Tunus Cumhurbaşkanı, Milletvekili Bahiri üstünden politik rakiplerine yıldırma mı veriyor?
05-01-2022 11:15
Tunus

Nahda Hareketi Partisi, 31 Aralık 2021'de, Milletvekili Bahiri'nin "sivil giyinmiş inanma mensuplarınca kaçırılarak adsız sansız ortak yere götürüldüğünü" duyurdu. Nahda, Bahiri'nin kaçırılmasından Cumhurbaşkanı Said'i mesul tuttu.

Partinin Sağlık Ofisi de 2011-2013 yıllarında Adalet Bakanlığı vazifesini tay tay arabası 63 yaşındaki Bahiri'nin şeker, tansiyon, aritmi kıl payı derneşik derman kullanımını müstelzim vakayiname rahatsızlıkları bulunduğunu bildirdi.

Nahda Hareketi önderi ve Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi'nin Siyasi Danışmanı Riyad eş-Şuaybi ise 2 Ocak'ta Bahiri'nin hastaneye kaldırıldığını ve durumunun ciddi bulunduğunu açıkladı.

"Bahiri ölümle koku alma organı buruna. Üç devir süresince aç, susuz ve ilaçlanmamış bırakılmış. Bu, bilerek eş öldürmeye teşebbüs." ifadelerini kullanan Şuaybi, Bahiri'nin hayatından Said'in mesul bulunduğunu öne sürdü.

Olayın peşi esna Bahiri'nin avukatları, Cumhurbaşkanı Said ve İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin kendince zeval duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin ise yapmış olduğu açıklamada, Bahiri’nin "terör şüphelisi" namına kolluk kontrolünde tutulduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Said müttefiklerinin çoğunu kaybetti

Tunuslu uzmanlar, Bahiri'nin gözaltına alınma süreciyle ilgilendiren gelişimleri AA muhabirine değerlendirdi.

Siyasi çözümleyici Adil bin Abdullah, olayın politik yönüne dikkati çekerek, "Nahda Hareketi'nin önde mevrut yetkililerinden Bahiri'nin maksat alınması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in kendisini yetkilendiren 25 Temmuz 2021'deki kararları esnasında indinde duran müttefiklerinin çoğunu kaybettiğini yansıtıyor." yorumunu yaptı.

Cumhurbaşkanı Said'in Tunus'ta yolsuzlukla değil "siyasal İslam ve ilkin de Nahda Hareketi'yle" savaş ettiğini dile getiren Bin Abdullah, Said'in içerdeki kimi kesimleri kazanmanın birlikte bölgedeki kimi devletlere de yakınlaşmak kıl payı Nahda Hareketi'ne gönül rahatlığı aracısız savaş alanı açtığını tabir etti.

Hukuksuz ortak gözaltına alınma süreci yürütüldüğüne ayraç fail Bin Abdullah, laflarını şu halde sürdürdü:

"Önceki yönetimin yolsuzluklarıyla mücadeleye önderlik ettiğini kail Cumhurbaşkanı Said, bu yönde lüzumlu yasalı reformları yaşama etmek hesabına bulunan yasaları kişi çıkarları düşüncesince kullanmaya bitmeme ederek söylemleriyle çelişiyor. Tunus'taki probleminin ortak tane yükümlüsü namına Nahda Hareketi'ni gören ortak endam var ki bunlar, yasalı işlemleri dikkate almadan Bahiri'nin kolluk nezdinde tutulması icap ettiğini savunuyor. Ancak bakı işlemlerinin, çete sistemindeki kaçırma kanalıyla değil yasalarla gerçekleşmesi gerekiyor. Dolayısıyla anket ve suçluyu ortaya sürüm icraatlarını üstlenecek de inanma kurumudur."

Aslında Said'in bu cins adımlarla vermeye çalışmış olduğu ortak mesajı bulunduğunu öne devam eden Bin Abdullah, "Cumhurbaşkanı Said, politik muhaliflere ortak cins kaygı mesajı özgülemek istiyor." ifadesini kullandı.

Bin Abdullah, Cumhurbaşkanı Said ile bir takım politik hedefleri bulunan inanma makamlarının uyuşma ortamında olduklarını kanıt ederek, "Said, umumi seçimlerin neticelerini değiştirecek ortak politik düz istiyor. Siyasi ortamın mergup halde gelişmemesi biçiminde ise Said'e gönül rahatlığı millî savaş alanı genişler ve iç çatışmalarla sonuçlanabilecek karmakarışık gestalt olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahiri'nin afiyet durumunun kötüleşmesine de dikkati çekici Bin Abdullah, "Yönetim afiyet sorunları bulunan Bahiri'yi seçmekle hata yaptı. Bahiri'ye ortak bilinçlilik olması biçiminde biçimsiz senaryolar mübrem olur." dedi.

"Tunus düet ortak kutuplaşmaya arka döndü"

Tunuslu siyasa uzmanı Şihab Dugaym ise Bahiri'nin gözaltına alınma sürecinde ülkedeki tamamı yasaların ihlal edildiğini söyledi.

Tunus'ta intikama değil ilgilendiren kurumların icra etmiş olduğu adaletli ortak yargıya eksikli bulunduğunu dile getiren Dugaym, Bahiri'nin afiyet vaziyeti düşüncesince devletin tamamı olanakları seferber etmesi icap ettiğini vurguladı.

Dugaym, "Bahiri'yi gözaltına alanlar, kötüleşen afiyet durumundan sorumludur. Tıpkı emektar Bakan Semir Bittayib kıl payı Bahiri de ilgilendiren kurumların başvurduğu yöntemle gözaltına alınabilirdi." diyerek konuştu.

Tunus'taki bulunan yönetimin topluluğun tamamı kesimleri ve millî kuruluşlarla çatıştığını korumak için çaba sarfeden Dugaym, ülkedeki maşeri durumun ciddi olduğuna, 2022 yılı bütçesinin de yoksulluğu artıracağına ayraç etti.

Ülkedeki krizin içtimai ve iktisadi olduğuna, her insanın hal düşüncesince çabalaması gerektiğine dikkati çekici Dugaym, şunları kaydetti:

"Ancak görüyoruz ki Tunus düet ortak kutuplaşmaya arka döndü. Cumhurbaşkanı Said ile Nahda Hareketi ortada düet ortak kutuplaşma var. Siyaset arenasında topluluğun tamamı kesimlerine arazi verilmesi lazım. Tüm yasaları ihlal fail ortak ülkenin demokratlık uğrunda ilerlemesi muhtemel değildir."

Cumhurbaşkanı Said'in diyalog düşüncesince ülkedeki tamamı politik fırka ve çıplak maşer kuruluşlarıyla ortak araya gelmesi icap ettiğini kail Dugaym, ülkenin ortak tane ortak bireyin yönetiminde ilerlemesinin muhtemel olmadığını ve ortak tane hal yolunun diyalogdan geçtiğini tabir etti.

Dugaym, ülkedeki bulunan vaziyeti şu laflarla değerlendirdi:

"Devletin çözülme sürecine girdiğini düşünüyorum. Kutuplaşma ve otokrasinin ülkeye faydası olmaz. Bu sebeple de demokratik sürece arka devir yapılmalıdır. Cumhurbaşkanı Said'in önerilmiş olduğu akıl defteri belirgin değil, zira Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ötekilerden ayırıyor ve acemi intihap planı da içermiyor."

Tunus'taki politik kriz

Tunus siyaseti, kestirmece 6 aydır Cumhurbaşkanı Said'in almış olduğu kararlar zımnında ortak ipham ve kargaşa içinde.

Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de anons etmiş olduğu dehşet kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve mebus dokunulmazlıklarını kaldırdı.

Said, 22 Eylül’de acemi kararnamelerle yetkilerini uzun uzadıya icra organını ağız ağıza kendine bağladı.

Tunus Cumhurbaşkanı, akıbet namına sabık ay açıklamış olduğu "siyasi krizden çıkışın sefer haritası" ile ülkede 17 Aralık 2022'de er umumi seçime gidileceğini ve o vakte derece Meclisin bağlı kalacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanı'nın almış olduğu tamamı bu kararlar, ülkede ortak cins "istisnai durum" oluşmasına sefer açtı.

Bazı kesimler Said'in kararlarını "darbe" namına nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.

"Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi", 23 Aralık'ta yapmış olduğu açıklamada, aralarında milletvekillerinin de bulunmuş olduğu ortak grubun, "Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz dehşet kararlarını, aykırı sesleri bastırmasını, otokrasiyi" esbabımucibe göstererek kıtlık grevine başladıklarını duyurmuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?