Ekonomi

Müteahhitler global hava değişikliğinin gölgesinde 'sürdürülebilir şehirlere' odaklandı

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, "Dünyada kentleşme çabucak sürerken toptan hava kriziyle baş başa 'sürdürülebilir şehirler' düşüncesince katılması müstelzim önlemler aciliyet kazanmaktadır." dedi.

Müteahhitler global hava değişikliğinin gölgesinde 'sürdürülebilir şehirlere' odaklandı
07-11-2021 11:29
Ankara

Küresel hava değişikliğine huzur muhtelif zirveler ve etkinliklerle çareler aranırken müteahhitler de bu süreçte "sürdürülebilir şehir" hedefine odaklandı.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, AA muhabirine, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü öncesinde değerlendirmede bulundu.

Dünya Şehircilik Günü'nün bu sene toptan çapta, henüz evvela tek bulunmadığı derece derin müşterek hava kriziyle uğraş gündemi ortamında kutlandığını tamlayan Eren, "Dünyada kentleşme çabucak sürerken toptan hava kriziyle beraberce 'sürdürülebilir şehirler' düşüncesince katılması müstelzim önlemler aciliyet kazanmaktadır." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2007'den beri evren nüfusunun yarısından fazlasının illerde yaşadığına ayraç fail Eren, bu oranın 2030 yılına derece yüzdelik 60'a çıkmasının beklendiğini söyledi.

Eren, toptan karışık emlak içi hasılanın (GSYH) kestirmece yüzdelik 60'ına katkıda mevcut kent ve metropollerin, ayrımsız sürede toptan karbon emisyonların da kestirmece yüzdelik 70'i ile pınar kullanımının yüzdelik 60'ından fazlasını oluşturduğunu bildirdi.

"100 salname kazançlı ömürleri bulunan binalar nesir edilmeli"

Mevcut tabloda "sürdürülebilir inşaat" teriminin öneminin arttığını vurgulayan Eren, şöyleki konuştu:

"Bu kapsamda doğacak kuşakların ihtiyaçlarını dikkate almayı, kaynakların doğurgan kullanılmasını, enerjinin korunmasını ve çevreye duyar kuruluş materyali seçimini içeren politikalara gerekseme duyulmaktadır. Dolayısıyla ilk herşeyden ilk olarak mimar, mühendis ve fen müşavirlerin kullanımıyla bilimin kez göstericiliği ön plana alınmalı. 20-30 sene sonraları gine dönüştürülecek değil, 100 salname kazançlı ömürleri bulunan binalar nesir edilmeli. Kent mimarisi de bu yaklaşımla şekillenmeli ve kesif pıtrak değişikliğe gidilmemelidir."

Eren, yeşil kuruluş ve doğurgan erke teknolojileri kullanımıyla bu gayeye müteveccih yenilikçi/yaratıcı planların de rüçhan şekilde desteklenmesi icap ettiğini dile getirdi.

"Türkiye açısından kentsel transformasyon dirimlik ehemmiyet taşıyor"

Deprem riskinin erdemli bulunduğu Türkiye açısından kentsel dönüşümün dirimlik ehemmiyet taşıdığına dikkati çekici Eren, şunları kaydetti:

"Bu transformasyon total bazda kentsel altyapı, zamanı ve çevresel nesiç ile ilkin sahiplik hakkı kazanmak az daha semt sakinlerinin tamamı hakları gözetilerek, planlanarak uygulanmalı. Tercihler şahıslara hususi değerlendirmelerden arındırılmalı. Planlama etabında başkaca yapım atıklarının çevresel tesirleri ve art kazanımı da dikkate alınmalı."

Eren, depremle mücadelede çabucak odaklanılması müstelzim adımları da "ehil kuruluş müteahhidi, çelimli kuruluş denetimi, mükemmel mühendislik sistemi, mesleksel uzluk belgeli iş gücü, birinci sınıf malzeme, baş döndürücü cepheli bayındırlık mevzuatı ve şuurlu kamuoyu" şekilde 7 başlıkta özetledi.

"Yeni mali vasıtaların ortaya konulması henüz müşterek tomar gündemde olacak"

Özellikle kuruluş müteahhitlerinin sınıflandırılması anlamında atık önceki adımların sevinme donör bulunduğunu tamlayan Eren, çalışmaların henüz da hızlanmasını dilek ettiklerini söyledi.

Eren, kentsel dönüşümün hızlanması gereksinimi çerçevesinde acemi mali vasıtaların ortaya konulmasının da doğacak çağda henüz müşterek tomar gündemde olacağını laflarına ekledi.

"Enerjiyi doğurgan görmek zorundayız"

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu da erke maliyetinin tamamı dünyada arttığına dikkati çekerek, "Tüm şehirlerimizde depreme dayanıklı, erke doğurgan yapıların sayısını biriktirme etmek düşüncesince sürdürülebilir binalara odaklanmalıyız." dedi.

Küçükoğlu, toptan hava krizinin erke kaynaklarının sürdürülebilir olması düşüncesince illerde verimliliği mecburi kıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Tüm dünyada ağırbaşlı müşterek biçimde küsurat maliyetler hem üreticiyi hem de tüketiciyi bu mevzuda henüz duyar bir duruma getiriyor. Yaşadığımız binalarda erke tüketimini ıskat etmek ve doğacak nesillere henüz sağlıklı, hayat kalitesi henüz erdemli kentler boşamak hesabına enerjiyi doğurgan görmek zorundayız. Bu zihin sebebiyle hem bölük maddi durumuna hem de ekonomimize ağırbaşlı miktarda artırım sağlayabiliriz."

Enerji verimliliği dair geliştirilebilecek baş döndürücü müşterek tomar düzlük bulunduğunu vurgulayan Küçükoğlu, ithal edilen enerjinin en iri kısmının hane ve hizmetler bölümünde kullanıldığını anlattı.

Küçükoğlu, bütün enerjinin yüzdelik 35'inin hane ve hizmetlerde, yüzdelik 34'ünün sanayide, kalanın ise ulaştırma, ekincilik ve hayvancılık ile erke dışı bölgelerde tüketildiğini belirterek, şöyleki bitmeme etti:

"Konut ve hizmetler yanındaki 20 bilyon dolar seviyesinde tüketilen enerjinin yüzdelik 30 ila 40'ını artırım edebiliriz. Bunun düşüncesince lazım yeteneklere, altyapıya, gelişigüzel çeşit erke doğurgan enstrümanları yaşamımıza geçirerek erke tasarrufu elde ika olanağına sahibiz. Bu artırım miktarı hem iklimin korunması hem de memleketimiz ekonomisinin akan açığının akıllıcasına yönetilmesine hem de henüz dobra illerde yaşamaya ulama sağlayacak müşterek seviyede."

"Yalıtımla kestirmece yüzdelik 90 erke tasarrufu sağlayabiliriz"

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu ise Türkiye'nin tamamı şehirlerinin erke tasarruflu, emniyetli ve mıhlı binalara ehil olması düşüncesince kentsel transformasyon fırsatının dobra değerlendirilmesi icap ettiğini anlatım ederek, "Eğer kentsel transformasyon sürecinde baştan nesir edilecek tamamı binalarda canlılık kalınlıklarına ehemmiyet verirsek, tek canlılık yapılmamış müşterek binaya mucibince kestirmece yüzdelik 90 erke tasarrufu sağlayabiliriz." diyerek konuştu.

Eruslu, Türkiye'deki binaların yüzdelik 80'inde ısı yalıtımı bulunmadığını ve illerde muteber canlılık kalınlıklarının Avrupa'da ayrımsız hava kuşağında toprak düzlük şehirlere mucibince geride bulunduğunu kaydetti.

Binalarda geçer not enerjinin yüzdelik 80'lik bölümünün sıtma ve soğutma amacıyla tüketildiğine ayraç fail Eruslu, "Kendi kaynaklarımızla ürettiğimiz enerjiyi de müdahale ettiğimizde Türkiye'nin bütün erke maliyeti kestirmece 60 bilyon dolar civarındadır. Ülkemizde çabucak binaların erke doğurgan bir duruma getirilmesiyle gelişigüzel sene 9 bilyon dolar artırım elde ika potansiyelimiz var." ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?