Yaşam

Depremde doğan evladını gine depremde yitirdi

Elazığ'da canlı Meriç Dişli, 2007'de tarz üssü Sivrice bulunan deprem esnasında er doğan oğlu Miraç'ı, 2020'de tarz üssü gine Sivrice bulunan 6,8 büyüklüğündeki depremde 6,5 maaş aylı bulunan eşiyle beraberce kaybetmenin dip üzüntüsü içinde.

Depremde doğan evladını gine depremde yitirdi
23-01-2022 12:06
Elazığ

Sivrice'de 21 Şubat 2007'de meydana mevrut 5,9 büyüklüğündeki deprem esnasında Meriç Dişli'nin gebe bulunan benzeri Pınar Dişli deprem korkusu kararı sancılanınca hastaneye kaldırıldı. Dişli, deprem haset oğlu Miraç Can'ın doğmasıyla ağababa olmanın mutluluğunu yaşadı.

Eşi ve oğluyla Sivrice ilçesine ilişkin Gezin köyünde bahtiyar birlikte dirim devam eden Dişli'nin hayatı, 24 Ocak 2020'de gene biçim üssü Sivrice ilçesi bulunan 6,8 büyüklüğündeki depremde oturdukları Mavigöl Apartmanının yıkılmasıyla iri birlikte acıya dönüştü.

Depremden 12 vakit sonraları enkaz altından çıkarılan Meriç Dişli, enkazda artan 6,5 maaş gebe benzeri Pınar ve oğlu Miraç Can'ı kaybetmenin acısıyla yıkıldı.

Hayatı depremlerle mütebeddil Dişli, devletin il merkezinde verdiği evde yaşamını sürdürürken, ailesinden geriye artan hatıralarla avunan bulmaya çalışıyor.

Depremde doğan oğlunu, doğmamış kızını ve eşini kaybetti

Dişli, AA muhabirine, depremle süregelen mutluluklarının gene depremle bulunmayan bulunduğunu belirterek, 2007 yılındaki deprem esnasında eşinin doğumuna 10 güneş kalmasına karşın sancılandığını ve oğlu Miraç'ın er doğduğunu anlattı.

Bir depremde doğan evladının bambaşka birlikte depremle vefat ettiğini anlatım fail ızdıraplı baba, birlikte çocuğunun da henüz doğmadan yaşamını yitirdiğini söyledi.

"Baba beni annemle defnetsinler"

Televizyonda birlikte deprem haberi seyrederken 2020'deki depremin yaşandığını tamlayan Dişli, "Haberlerde Manisa depremi vardı. Oğlum bana, 'Baba beni annemle defnetsinler', eşim de 'Beni babamın mezarının yanına defnedin.' dedi. O tam ayağa kalktım, 'Ne oluyor, sonsuz ölümden bahsediyorsunuz.' dedim. Daha ayak üstü deprem oldu. Oturduğumuz çatı yıkıldı." dedi.

"Psikolojik dayanak noktası aldım"

Enkaz altında kaldıklarını aktaran Dişli, şöyleki konuştu:

"Oğlum, 'Baba beni kurtar' dedi ve ölüm etti. Eşim 6,5 maaş hamileydi. 10-15 ahit konuştu. Kan kustu ve o da yaşamını kaybetti. Allah bu acıyı hiç kimseye yaşatmasın. Enkazdan 12 vakit sonraları çıkarıldım. Her dakikası birlikte ölüm. Depremden sonraları 45 güneş otama gördüm. 8 kere cerrahi müdahale oldum. Ayağımda başağrısı vardı. Psikolojik dayanak noktası aldım. Çok çetince birlikte dönemdi. Hep geçmişle yaşıyorsun. Yaşadığımız o 20 saniyelik deprem kâffesi hayatımızı etkiledi."

Eşi ve oğlunun vasiyetini namına getirdi

Dişli, ailesiyle icra ettikleri o geveze hakkında eşini babasının mezarının yanına, oğlunu da annesinin mezarının yanına defnederek vasiyetlerini namına getirdiğini kaydetti.

Depremden evvel ailesiyle bahtiyar birlikte yaşantılarının bulunduğunu dile getiren Dişli, ailesine doyamadan onları kaybettiğini anlatım etti.

Dişli, şunları söyledi:

"Doğmamış kızımızın ismini Afsanur koymuştuk. Hayallerimiz vardı. Deprem hayallerimizi, çocuklarımızı, mutluluğumuzu, sağlığımızı aldı. Geride daim biberli kaldı. Hep acıyla yaşıyorsun. Ama başkaldırma yok, Allah'a inanıyoruz. Alnımıza hakeza yazılmış. Dünyanın en çetince şeyi soy sop acısı. Allah kimseyi soy sop acısıyla sınamasın. Dünya mülkü boş. Ölümün esas yüzünü insanoğlu bilse hacısı hocası birbirine sarılır, evren aşırı iyi birlikte arazi olur. Oğlum iane işini aşırı seviyordu. Etkinliklere müdahale oluyordu sürekli. Kızılay'a örgen olmuştu. Formasını da saklıyorum. Güler yüzlüydü. İnsanlara iane etmeyi severdi."

Depremin üstünden 2 sene geçtiğini ancak acısının halen aşırı körpe bulunduğunu kaydeden Dişli, "Ben hala o enkazdan çıkamadım. Her an o enkazın içindeyim. Hayata alışamadım. Elazığ'da hacısı hocası birlikte mağdurluk yaşadı. İnsanların evleri yıkıldı. Her bilinçlilik namına geliyor ancak canlar gelmiyor." ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?