İzmir
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Şener, topluluğun şişman ortak kesiminin Kovid-19 salgınından sığınmak düşüncesince esirgeyici aşılara uyanıklık gösterdiğini söyledi.
Son yıllarda aşısız kişi süresince 30 gözyaşı altındaki şahısların hastaneye ve yoğun bakım servislerine yatış oranının arttığını aktaran Şener, şunları kaydetti:
"Özellikle 20-25 gözyaşı arasındaki gençlerin hastaneye ve yoğun bakım servisine yatış oranları beklenenin üzerinde olmaya başladı. Görev yaptığım hastanede Kovid-19 yoğun bakım servisinde yatan hastaların az hâlâ kâffesi aşısız. Yatan şahısların yüzdelik 25'i ise 20-25 gözyaşı grubu arasındaki gençlerden oluşuyor. Kovid-19 servisinde ise tahminî 4 hastadan birisi 30 gözyaşı altında. Bu hastaların yüzdelik 90'ı aşılanmadıkları düşüncesince nadim olduklarını, tedavilerinin tamamlanıp aşılama olma zamanlarının geldiği devir elden aşılama olacaklarını söylüyor."
Şener, üniversitelerin açılmasıyla genç kişi arasındaki hareketliliğin artmasının fenomen sayılarının yükselmesine sebep olabileceğine ayraç ederek, birtakım gençlerin Kovid-19'un kendilerine dokunca vermeyeceği, bazılarının da "tek düze beni korur" üzere ortak düşüncede bulunduğunu dile getirdi.
Bilimsel sonuçların ise bu düşüncenin akıllıca olmadığını gösterdiğini vurgulayan Şener, "Kimse gençliğine güvenmemeli. Kovid-19 olabileceklerini akıllarının ortak köşesinde tutmalılar. Çift düze aşılama yaptıran şahısların bu rahatsızlığı hâlâ şen geçirdikleri ortada. Gençler rahatsızlığı geçirseler üstelik etraflıca vadede akciğerlerinde birtakım sorunlara sebep olabiliyor. Mesela 6 ay süresince dem darlığı hissedebiliyor." ifadelerini kullandı.
Şener, Kovid-19 sürecinde tozlaşma denli maske, ara ve hijyenin de ehemmiyetli olduğunu, müstevli döneminin sona ereceği güne denli her insanın bu kurallara uyması icap ettiğini laflarına ekledi.