Politika

Bakan Soylu: Bu milletin korkaklara verecek müşterek emaneti tek devir olmamıştır

İçişleri Bakanı Soylu, "Bu milletin korkaklara, cesaretsizlere, başkasının piyonu olanlara verecek ortak emaneti tek devir olmamıştır, tek devir da olmayacaktır." dedi.

Bakan Soylu: Bu milletin korkaklara verecek müşterek emaneti tek devir olmamıştır
30-10-2021 20:19
Tokat

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hüseyin Akbaş Spor Salonu'nda planlı AK Parti Tokat Danışma Kurulu Toplantısı'nda meydana getirmiş bulunduğu konuşmada, 20 sene süresince Recep Tayyip Erdoğan ile diyar düşüncesince verdikleri mücadelenin hemen ortak kalkınma savaşı olmadığına ayraç etti.

Mücadelelerinin hemen henüz elleme hastaneler, henüz çağcıl iklim alanları, henüz toy otoyolların savaşı olmadığını tamlayan Soylu, "Bilesiniz ki 20 senedir verdiğimiz mücadele, gerçekte ortak istiklal mücadelesidir. Bu ülkenin kusursuz bağımsızlığı mücadelesidir. Dün 98. yılını kutladığımız elleme Cumhuriyeti kuran büyüklerimizin altın elması bulunan tutum de endüstri de medeniyetimiz de en önemlisi inancımız da istiklal mücadelesidir. Emperyalizmin, Batı'nın tükenmez koloni açlığına huzur bu milleti, bu ülkeyi kimsenin emrine, talimatına vermeme mücadelesidir." diyerek konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hemen otoyollar, barajlar, hastaneler meydana getirmiş bulunduğu düşüncesince değil, Türk milletine inç sallayanlara huzur Davos'tan 15 Temmuz'a denli rastgele görünürde milleti ile bu arada sarp durduğu düşüncesince altın bulunduğunu vurgulayan Soylu, "Sizin davanız, sizin emekleriniz bu davanın önderi ve Cumhur İttifakı ile ortaya konulmuş bulunan irade, ülkeye balans getirmiş bulunduğu düşüncesince bin sene sürecek dedikleri 28 Şubat'tı bitirdiği için, PKK'yı ezdiği için, Tokat'tan yola çıkan 15'lilerin yürüdüğü, Misakımilli'yi öz ruhunda hissettiği düşüncesince kıymetlidir." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu, nerede durduklarını ve neyin mücadelesini verdiklerini bildiklerini dile getirerek, şu şekilde bitmeme etti:

"Hafta sonları Hakkari'de, Tunceli'de, sınırda karakollarda 3 bin m. rakımda iş markajcı evlatlarımızla buluşuyoruz. Vatandaşın ortada geziyoruz. Kimse bizlere vatandaşın ortada gezdiğimizde inç sallayıp, 'Burası şudur, bura budur, bura Kürdistan'dır' demedi, diyemedi. Kimse bizlere Meclis kürsüsünden satmaca kesip, 'O koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz, diyetini ödeyin' demedi, diyemedi. Çünkü bizim sahibimiz millettir. İşte onun düşüncesince son ötesi dizi eylem tezkeresine oy verirken kimseden icazetname almadık. Kimse bizlere ne yapacağımızı söyleyemedi. CHP kıl payı elimize, ayağımıza kimesne pranga vurmadı. Kemal Kılıçdaroğlu bunun izahını gerçekleştirmek zorundadır. Türk askerinin ayağına bozukluk pranga darbelemek istedin? Neden bizim evlatlarımızı son ötesinden arka yöneltmek istedin? Ne devir kürsüye çıksan, 'Ben Kuvayımilliyeciyim' diyorsun. Madem Kuvayımilliyeciydin, bozukluk Misakımilli'den, bizlere budala edilen sınırlardan kaçtın? Bu pusula Türkiye düşüncesince ortak dönüşümün, ortak miladın tembihatıdır."

Birilerinin emriyle büyükelçilerin kendilerine deklerasyon verdirdiğini özetleyen Soylu, laflarını şu şekilde sürdürdü:

"Birileri bazısı oyunların ve tezgahların içinde bulunuyor. diğeri yandan da dönüp, 'Siz bundan hakeza sınırlarınızın dışına çıkmayacaksınız, şayet çıkarsanız hainsiniz' diyor. Bize sınırlarımızın dışına ki çıkacak diyorsa, ki Suriye'den, Afrin'den, ortak tarafta Cerablus'a, Azez'e, Resulayn'a kadar, Tel Abyad'a, Münbiç'e, Kobani'ye kadar, Türkiye'ye oradan saldırılara mefruşat alaşağı etmek istiyorsa çıyan tığ değiliz, çıyan onlardır. Birilerin emriyle bizim ülkemizin huzurunu bozmak, birliğimiz ve beraberliğimizi ortadan dağıtmak istiyorsa bilesiniz ki Türkiye'ye şişman ortak fak hazırlıyorlar. Bu budun bunun hesabını soracaktır. Afrin'den füzeleri yollasınlar. PYD, Amerika'nın desteği ile Afrin'den Cerablus'a, Azez'e denli aralık kursunlar, Türkiye'yi zılgıt etsinler. Kemal Kılıçdaroğlu, bu Cumhuriyeti de bu özgürlüğü de bağımsızlığı da şanla şerefle, kanla kazandık. Senin kıl payı kasetle kazanmadık. Bize neyin hesabını soracaksınız? Biz neyin hainiyiz. Bu ülkede terörü bitirdiğimiz düşüncesince mi hainiz? Ayasofya'dan Allah'ın ezanı okundu diyerek mi hainiz? Bu ülkenin şehirlerine girilemiyordu, utanmaz, Sivas'tan öteye geçemiyordun. Şimdi Türkiye'nin rastgele durumunda yöntem tasni hakkı elde ettin."

Avrupa ve ABD hastanelerinde insanoğlu ölüme vazgeçme edilirken Türkiye'de site hastaneleriyle etraflı dünyaya inç ısırtıldığına ayraç fail Soylu, şu şekilde konuştu:

"Bütün evren başağrısı çekerken Türkiye, her insana elini uzatan, gücü yettiğince iane fail diyar oldu. Yıllarca ciğerimize saplanmış Karabağ'da Azerbaycan bayrakları ile Türkiye bayrakları taraf yana sallandı. Biz neyin hainiyiz. Bu kadrolar anca ortak gün yazdı ki Türkiye'yi anca ortak cendereden çıkarıp aldınız ki AK Parti'yi oluşturmayı düşündüğünüz evvel andan itibaren 20 senedir attığınız rastgele adımda ve rastgele saldırıda, rastgele çıyanlık adımında bu ülkeyi ortak batağa tefriş etmek isteyenlere katiyen izin etmiyorsunuz. Hiçbir devir eğilmediniz, bükülmediniz. Meral Hanım Siirt'e gidiyor. Ona diyorlar ki, 'Sen buraya sebep geldin, bura Kürdistan.' Ben biçimsiz dememişim ki. Ben sana demişim ki 6 ay, 7 ay İçişleri Bakanlığı yaptın. Ben de elleme hatırlıyorum o dönemi. Stajyer İçişleri Bakanıydın. Bir de beni yakınma ediyor, 'Bana İçişleri Bakanı hakeza söyledi' diye. Ben sana yetişmen İçişleri Bakanı dedim. Ustasın usta. PKK ile HDP ortada raks ika ustasısın. Sesini çıkaramıyorsun. 'Sen bu ülkenin donanması düşüncesince bunu ne söylersin' diyemiyorsun. Nasıl büyükelçilere, 'Size haddinizi bildiririm' diyemediysen, evvel de bu ülkenin donanmasına saldırana konuşamayan oldun lal, kelimesiz oldun."

"Muhalefet partilerinin Türkiye'yi daima içeriye hapsetmeye etkin politikaları var"

Soylu, ihtilaf partilerinin Türkiye'yi daima içeriye hapsetmeye etkin politikaları bulunduğunu savundu.

"Biz Suriye'ye bakmayacağız, Libya ile ne için ilgileneceğiz, Afrika'ya gitmeyeceğiz, etrafımızdaki coğrafyayla göz boncuğu ilişki, göz boncuğu nispet kurmayacağız. Azerbaycan'la görüşmeyeceğiz. Sınırımızdan çıkmayalım da Münbiç, Telafer, Afrin yıldırı yuvası mı olsun?" diyen Soylu, "Bize Misakımilli hatıramız bulunan yerler, içeride bitirdiğimiz PKK'ya dirilik suyu mu olsun? İdlib'de katliamlar yaşansın, tığ sırtımızı mı dönelim? Afganistan'la ilgilenmeyelim mi? Milyonlarca muhacir kapımıza yığılsın ve tığ devasız mi bakalım? Bir santimetre buraya kıyısı sıfır garplı devletler Akdeniz'de natürel gaz, yer yağı ararken, Libya'da düzen ilişkin düzen kurarken tığ kenardan mı izleyelim? Alışmışlar süklüm püklüm ortak Türkiye'ye. Alışmışlar inç sallayınca suskun ortak Türkiye, sinen ortak Türkiye... O emektar Türkiye idi. Şimdi görülmemiş ortak Türkiye var. Tayyip Erdoğan'ın önderi bulunduğu ve bu ermiş milletin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yarına çelimli aşama attığı ortak Türkiye var." ifadelerini kullandı.

Özgürlüğü ve bağımsızlığı yerine neva çıkaramazsa milletin onu sandığa gömeceğini tamlayan Soylu, "Biri tezkerede açığa düştü, başkası de Siirt’te açığa düştü. Milletin ortada yöntem yapmak, anca ski kıl payı slalomla gitmeye benzemez bu işler. Milletin arasına çıkarsan görürsün. Tayyip Erdoğan'ı bunlardan ayıran nelerdir biliyor musunuz? Mertliğidir, millete bulunan sadakatidir, milletin donanmasına bulunan bağlılığıdır." diyerek konuştu.

Bakan Soylu, 2023 seçimlerine aşırı ehemmiyetli ortak çağa akla yatkın gidildiğine ayraç ederek, şu şekilde bitmeme etti:

"2023 tarzı hemen Türkiye'nin öz tarzı olmayacak. İlk ilkin FETÖ denilen çıyan tuzağı kurdular. Maşalarıyla bu arada beceremediler, deminden doğrudan devreye kendileri girdiler, Türkiye'yi etrafındaki coğrafyadaki o kargaşa cenderesine sokabilmek için. Bugünkü Suriye, 2000 yılının başındaki Suriye'den aşırı geride. 2000 yılının başındaki Irak'tan bugünkü Irak aşırı geride. Afganistan, Pakistan, Balkanlar, anbean ortak coşkun içerisine sokmaya çalışıyorlar. Orta Doğu, Kafkaslar... Bu cenderenin içinde politik istikrarıyla, kazançlı istikrarıyla ve tehlikesiz istikrarıyla ayakta artan ortak yegâne diyar var; o da Türkiye. Neden? Çünkü 21. asrın başından itibaren aşırı ehemmiyetli ortak izlem ortaya koyduk. Türkiye'nin güvenliği hemen Türkiye'yi ilgilendirmiyor. Etrafındaki coğrafyayı da ilgilendiriyor, dünyayı ilgilendiriyor. Biz 21. asrın başındaki Türkiye değiliz. Savunma sanayisinde kusursuz serbest olmaya ramak artmış ortak Türkiye'yiz. Etrafımızdaki coğrafyada asayiş çemberini kendimiz meydana getirmeye etkin ortak Türkiye'yiz."

Ekonomide serbest bulunan ortak Türkiye istenilmediğini, onun düşüncesince saldırdıklarını vurgulayan Soylu, laflarını şu şekilde sürdürdü:

"Ama rastgele şeyi başardınız. Türkiye'nin siyasetini, demokrasisini, defans sanayisini, altyapısını, barajlarını, otoyollarını, havalimanlarını, 81 ildeki üniversiteleri, Marmaray'ından Avrasya'ya, Çanakkale Köprüsü'ne denli Türkiye'nin nice durumunda özlenen etraflı yatırımları başardınız. Çıldırdıkları budur. Bugün sabır edemedikleri budur. Türkiye 21. asrın başlarından itibaren serbest ekonomiye akla yatkın aşama atmaktadır. Bunu engellemeye çalışıyorlar. Buna fak kurmaya çalışıyorlar. Neymiş, anketler şöyleymiş, böyleymiş. Ben size söyleyeyim Kılıçdaroğlu, onun avaneleri, aç tavuk kendini mısır ambarında zannedermiş. Cumhuriyet Halk Partisi gerek çatla gerek patla. Aramızda şu anda 15,5 nokta var. 2023 senesinde takke düşülecek, keliniz görünecek. Benim kelim rastgele daim belirgin doğrusu fakat sizinki görülecek. Bugüne denli göz boncuğu sınavda bu sorun arkadaşlarımız çakmadı."

"Varsa olmadan Demirtaş, var ise olmadan Osman Kavala"

Soylu, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'ten uçağa binip milletinin bağrına geldiğinin altını çizerek, şu şekilde konuştu:

"Sen de ortak odaya tıkandın kaldın Kılıçdaroğlu. Kimin kimle bu arada olacağının hesabını 2023'te bu budun sana sorar. Bu milletin korkaklara, cesaretsizlere, başkasının piyonu olanlara verecek ortak emaneti göz boncuğu devir olmamıştır, göz boncuğu devir da olmayacaktır. Onların neyin hesabını yaptıklarını biliyor musunuz? Kendi içlerinde namzet ki olacak diyerek ortak gürültü yapıyorlar. HDP ile PKK güzellemelerinin nedeni de budur. Kılıçdaroğlu, tezkereyle bu arada onlara yanaşmaya çalışıyor. Öbürü Diyarbakır'a gidiyor, orada bu ülkede, altını çizerek söylüyorum, 6-8 Ekim vakalarını yapanların anıldığı dağarcık odalarında ışık veriyor. Öbürü de öz kurumunda HDP'lilere ne denli iş verirse PKK'lılara ne denli iş verirse o denli bahtiyar oluyor. Peki budun bunu görmüyor mu?

Doğu ve Güneydoğu'da akşamın vakit 4'ünden sonraları kimesne sokağa çıkamıyordu. Esnaftan baç alıyorlardı. 9-10 yaşındaki evlatları annelerin kucağından alıp dağa götürüyorlardı. Tam tersi şimdi. Diyarbakır anneleriyle bu arada erte buluşacağım, Muş anneleriyle bu arada PKK'ya diz çökeltip o dağdakiler gelip adalete tasdik oluyor. Bu toy Türkiye. Bunu anlamaları belkili değil. Ülkemizin sınırları içinde neredeyse ortak hapaz kaldılar. Tayyip Erdoğan döneminden önceydi, teşrinisani ayında operasyonlar stop. Şimdi ego de engelleme iktisap etmek kıl payı etraflı arkadaşlarımızla bu arada 5 m. kar da olsa etraflı şita süresince bunları inlerinde bulup bu ülkeyi bu beladan kurtaracağız."

Bakan Soylu, ulusal meselelerde her insanın ayrımsız safta olmasını, terörle mücadelede ayrımsız dili konuşabilmesini, büyükelçiler izah yaptığında, 'Sen ki oluyorsun da bu ülkenin içişlerine karışıyorsun' diyebilmesini istediklerini dile getirerek, "Geçen hafta bulunan biteni çoğumuz gördük. 10 sefirikebir izah yaptı, bizim anne muhalefetin gıkı çıkmadı. Hatta ortak de savundular. 'Adamlar DOĞRU uyarıyorlar' dediler. Neymiş efendi, Osman Kavala. Maşallah ne denli kıymetliymiş. Bu ülkede darbeler oldu, insanoğlu hiçten cezaevi yattı, bu ülkede seçme ortak başvekil ölüm cezası edildi, 15 Temmuz'da 251 kardeşimizi martir verdik, kimesne bunları Osman Kavala'nın tırnağı denli ağrı etmedi. 6-8 Ekim olaylarının emirini sağlayan Demirtaş'ı ağrı etmiş bulunduğu denli Yasin Börü'yü ağrı etmediler. Kimse o vakalarda kaybettiğimiz 37 insanımızın ailelerinin akıbetini sormadı. Yıkılan evleri iş yerlerini kalıntıya dönmüş mahalleleri ağrı etmediler. Varsa olmadan Demirtaş, var ise olmadan Osman Kavala." diyerek konuştu.

- "Bir yegâne çocuğumuzun uyuşturucuya bulaşmasına sabır edemeyiz"

Asayiş, terör, uyuşturucu, gümrüksüz göçle uğraş engelleme Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buyrukları çerçevesinde kesintisiz çalıştıklarını özetleyen Soylu, "Bir yegâne çocuğumuzun uyuşturucuya bulaşmasına sabır edemeyiz. 15 Temmuz'dan itibaren kusursuz 70 bin kullanılmayan binayı gittiğim rastgele yerde yegâne on paralık izlem ederek yıktırdık. 20 bin yapının da rehabilitasyonunun yaptık. Neden? Bir yandan fuhuş, ortak yandan uyuşturucu, ortak yandan asayişsizlik. Ne diyeceğim yani, ego bekleyeyim, rastgele obje bitsin yapı ondan sonraları yıkılsın." dedi.

Daha önce, "Uyuşturucu satıcılarının ayaklarını kırsınlar asayiş görevlilerimiz" söylediğinde namına kızıldığını aktaran Soylu, "O güneş 941 insan uyuşturucuya ilişkin ölümlerden doğrudan yaşamını kaybediyordu. Öyle ortak mücadeleyi Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle ortaya koyduk ki 941'den skor 314'e düştü. Daha da düşüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin anbean başkalarının emrine verebileceklere bırakılmaması icap ettiğini vurgulayan Soylu, "Bırakın onların bunu düşünmelerine, bunu hayalet etmelerine üstelik punt vermeyelim. Çünkü Türkiye'nin meydana getirecek aşırı işi var. Çünkü Cumhur İttifakı'nın meydana getirecek aşırı işi var. 2023’te o akşam ezanı aşırı iptila ediyorum, Kılıçdaroğlu'nun gene o devasız halini, o rastgele zamanki mağlubiyetten ahir beniz vaziyetini aşırı iptila ediyorum. Bir de 2023'te ABD ile Avrupa'yı iptila ediyorum. O akşam ezanı evvel tebriği onlar yaparlar. Her devir anca yaptılar zira bu milletin bileğini göz boncuğu devir bükemediler, gene bükemeyecekler." diyerek konuştu.

Bakan Soylu, AK Parti Tokat Danışma Kurulu Toplantısı öncesinde Tokat Güvenlik Toplantısı'na da katıldı.

(Bitti)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?