Uşak
Mende köyündeki birtakım evlerde, tuğla ve taştan yapılmış, ısıyı tutması düşüncesince iç bölümünün birtakım bölgeleri cıncık kırıklarıyla döşenmiş, odun ateşiyle ısıtılan karaca fırınlar bulunuyor. Bu evlerde ortak araya mevrut kadınlar, imece usulüyle aileleri düşüncesince aş üretiyor.
Ekşi maya, en akıbet aş meydana getirilen evden tahsil edilen ferment parçasıyla hazırlanıyor. Maya, sodyum klorür ve suyun buğday ununa katılmasıyla elde edilmiş hamur, teknede yoğruluyor.
Sonrasında 1,5 zaman dinlendirilen hamur, pişirilmeye amade büyüklüklerde yuvarlanıyor. Fırında, "çangal" adıyla tanıdık diken çeşidi odun, ateşe veriliyor. Fırın muhtemelen ortak ısıya ulaştıktan sonradan közler çıkarılıyor.
Kürekle fırına yerleştirilen hamurlar, kapağı mülga fırında tahminî 2 zaman pişiriliyor. Fırından çıkan ekmekler komşular ortada paylaşılıyor.
Oldukça içimli mevcut "Mende ekmeği" tahminî 1 ay genişliğinde körpe kalması zımnında yeğleme ediliyor.
Ticari işletmelere ilişik fırınlarda ayrımsız anadan görme yöntemle pişirilen ekmekler, il merkezindeki bakkallarda da "Mende ekmeği" ismiyle satışa sunuluyor.
Komşular fırını gitmek düşüncesince sıraya giriyor
Evde komşularıyla imece usulü aş üreten 47 yaşındaki Hatice Cin, AA muhabirine, 8 sene ilk evlerine fırın yaptırdıklarını belirtti.
Komşularının fırını gitmek düşüncesince sıraya girdiğini aktaran Cin, "Müsaitlik niteliğine gereğince onlara gündüz söylüyorum. Haftada 3-4 gündüz aş yaptığımız oluyor." sanarak konuştu.
Köydeki imece usulü aş üretimi kültürünü yaşatanlardan 65 yaşındaki Kezban Keleş, bu ekmeğin en ehemmiyetli hususi durumunun geçer not ferment bulunduğunu dile getirdi.
Ekmeğin akıbet adım tabii bulunduğunu aktaran Keleş, "Bundan ortak şerha yediğinde doyarsın. Bu ekmeği yiyici bambaşka aş çetin yer. Başka ekmeklere benzemez." ifadesini kullandı.
Gülhan Keleş de komşularıyla toplanıp baş başa geveze ederek aş yapmaktan baş döndürücü bahtiyar bulunduğunu söyledi.